1. Home
  2. DünyaMutfakları
  3. Endonezya Mutfağı

Endonezya Mutfağı

5

Endonezya mutfağı aslında her damak tadına, her zevke uygun yiyecekler sunabiliyor. Bu yazıda yerel lezzetleri, yeme içme alışnalıklarını, Endonezya mutfağını anlatmaya çalışacağım. Yeme içme meraklısı olduğum için seyahat boyunca hemen her öğün yerel yemekleri tercih ettim, sokak lezzetlerini tatmaya çalıştım, hatta bazı yemeklerin özel olarak izini sürdüm. Endonezya yemeklerini tek tek merak ediyorsanız, Endonezya’da ne yenir linkindeki yazı merakınızı daha çok giderecektir.

Endonezya mutfağı, Çin, Hintli, Arap ve Hollandalı tüccarların ziyaretlerinden etkilenmiş. Bu ticaretin getirdiklerine zencefil, demirhindi, limon otu, kişniş, Hindistan cevizi gibi yerel baharatlar eklenmiş, harmanlanmış ve ortaya hayli farklı yemekler çıkmış. Özellikle turist zengini bölgelerde her mutfak yer aldığı için, Endonezya mutfağı ile Çin yemekleri ya da Malezya mutfağı birbirlerine karışabiliyorlar.

Endonezya Mutfağı, turistik restoranda

Endonezya (farklı kaynaklar farklı rakam verse de 17 binden fazla olduğu kesin) çokça adaya yayılmış bir ülke olduğu için elbette deniz mahsulleri gayet yaygın. Ayrıca 200 milyondan fazla nüfusu ile Dünya’nın en kalabalık Müslüman ülkesi, o nedenle Endonezya mutfağında domuzun yeri pek yok, sadece Bali adası istisna, Bali’de Müslümanlar azınlıkta.

Haziran 2017

Endonezya Mutfağı Kahvaltısı

Otellerin birçoğunda Amerikan usulü kahvaltı da sunuluyor ama ön planda Endonezya kahvaltıları var ve Endonezya usulünde enteresan şekilde yumurta pek yer edinememiş. Halbuki diğer öğünlerde yumurta önemli yere sahip. Endonezya mutfağının en önemli öğelerinden olan pirinç ise kahvaltılarda da yerini almış.

Benim favorim Budur Ayam adlı çorba kıvamlı pirinçli tavuk yemeği oldu. Soto Daging kalbimi çalan bir başka Endonezya kahvaltısı oldu, etli, makarnalı, sebzeli bir çorba, onun da yanında koca bir kase pilav veriyorlar. Kuru halde makarna ya da noodle da kahvaltılarda yerini alıyor, örneğin Mie Goreng. Yumurtanın Endonezya kahvesinde yer aldığını gördüğümüz tek durum da makarna sipariş ettiğim bir seferdi, üzerinde kızarmış yumurta ile servis edilmişti. Endonezya yemekleri yazımda bu yemeklerin fotoğraflarını ve detaylarını görebilirsiniz.

Tropik meyvelerin yaygınlıkla bulunduğu Endonezya’da, kahvaltıda meyve tüketimi de hayli yaygın. Peynir ve zeytin bulmak ise imkansıza yakın, ancak geniş açık büfe sunan lüks otellerde olabiliyor.

Endonezya Sokak Lezzetleri

Sokak lezzetlerinin çok önemli yer var Endonezya mutfağı ve gündelik yaşamda. Bali adasında çok karşılaşılmıyor ancak özellikle Yogyakarta gezisi sırasında insanları sokaklarda yemek yerken ve sosyalleşirken çok sık gördük. Genellikle yere serilmiş geniş bir örtü halı üzerinde bağdaş kurup, sokak tezgahından aldıkları ya da yanlarında getirdikleri yemekleri tüketiyorlar, sonrasında da uzun uzun oturmaya, uzanmaya, sohbete devam ediyorlar.

Endonezya Mutfağı, Sokak Lokantasında

Sokak tezgahları restoranlara kıyasla daha ucuz, daha baharatlı ve daha geniş seçenek sunuyorlar. Temizlik, hijyen gibi konular herkesin içini rahat ettirmeyebilir, lakin ben tezgahlardan yemek yerken eşim genelde, “beğendin mi” diye bana sormakla yetindi. Sorunun cevabım genel olarak “beğendim” oluyordu, bakso sözkonusu olduğunda ise “bayıldım” oldu.

Endonezya yemekleri yazımda yemekler hakkında daha çok detay ve fotoğraf bulabilirsiniz. Sokak tezgahlarında ne olduklarını anlayamayacağınız bulamaçlar, ilginç renkli yumurtalar, ıspanak, filizler ve benzeri geniş çeşitlilik bulunuyor. Izgara edilmiş ya da soslu pişmiş et ve tavuk da (genelde tavuk), kızartılmış ya da ızgara edilmiş böcek bulmak da, bunlardan karışık tabak hazırlatmak da mümkün.

Deniz Mahsulleri

17 bin adadan oluşan bir ülkede deniz mahsulü tüketilmemesi söz değil elbette, ancak biz kendimizi deniz mahsullerine boğacağımızı düşünüyorduk, olmadı. Sahillerde taze balık sunan restoranlar bulunuyor ve tava ya da ızgara pişiriyorlar istediğiniz deniz mahsulünü, yani bizim usulle. Farklı olan ve mutlaka tatmanızı önereceğim ise otak-otak adlı, aslında Singapur ve Malezya mutfağında da yer edilmiş yemek. Marine edilmiş balık karışımı muz yaprağına sarılıyor ve ızgara yapılıyor, çok lezzetli oluyor.

Yerine göre deniz mahsulleri patates fiyatına bile inebiliyor, örneğin kalınca bir dilim ızgara barakuda balığına 50 bin rupiah (yaklaşık 12 lira) vermiştik, 10 tane Jumbo karidese ise bunun iki katını. Deniz mahsulleri konusunda karşımıza çıkan en ilginç şey ise markette gördüğümüz, fotoğrafını paylaştığım ufak balıklardı. Bu kadar ufağı ile ne yapıyorlar anlamadık, yem olması pek olası gelmedi çünkü deniz kenarına saatlerce uzaklıkta Yogyakarta kentindeydi.

Ufak Balıklar, Endonezya Mutfağı

Restoranlar

Turistik mekanlardaki restoranlar genelde geniş menüye sahip oluyorlar ve olağanüstü lezzetler beklememek gerekiyor. Pizza, noodle gibi artık tüm dünyada yer edinmiş, turistlerin de hayatlarını kolaylaştıracak yemekler elbette yer alıyor menülerde. İşin güzel tarafı, hemen her restoranın menüsünde bir Endonezya mutfağı bölümü de yer alıyor. Sipariş edeceğiniz Endonezya lezzetine çok büyük ihtimalle bolca pilavın eşlik edeceğini unutmayın. Pilav, ekmek niyetine gidiyor, bizim pilavımız gibi bir lezzet beklemeyin.

Yemekler, Hindistan cevizi sütü gibi bizim mutfağımızda pek yer almayan içeriklere sahip olsa da, bizim damak tadımızın çok alışık olmadığı zencefil gibi keskin baharatları da içermiyor. Etleri de iyi pişiriyorlar, bence Türk damak tadını rahatsız edici değiller. Benim en dikkatimi çeken (sokak lezzetlerinde de) yer fıstığının gerek kırılmış halde, gerekse sos halinde mutfaklarında önemli yer edinmiş olması.

Endonezya Mutfağı, Sokak Lezzetleri

Hindistan cevizi sütü ile yapılıp ızgara edilmiş Sate Lilit adını verdikleri çöp şişleri de, tencere de pişirilmiş Rendang’ı da denemenizi öneririm. Bizim favorilerimizden biri Lawar Kachang adlı fasulye salatası olmuştu. Acılı tavuk yemeği Ayam Pelecingam da öneririm. Fotoğraf albümü şeklindeki Endonezya yemekleri derlememiz, Endonezya’da ne yenir sorunuzu yanıtlayabilir.

Endonezya ve benzeri, para birimi bizden daha değersiz yani ucuz ülkelere gittiğimizde biz kendimizi lüks restoranlara da atmaya çalışıyoruz. Örneğin genellikle üst fiyat grubunda yer alan Japon restoranlarını uygun fiyatlı deneme imkanı oluyor. Teppanyaki usulünü tecrübe etmek örneğin. Endonezya’da bir akşamı da shabu shabu deneyimine ayırmıştık. Videoya göz atmanızı öneririm (Endonezya mutfağı hakkında olmasa da).

Bu akşam Endonezya mutfağından uzaklaştık biraz. Para birimi bizimkinden daha değersiz ülkelerde, eğer varsa pahalı lezzetleri tatmak istiyoruz. @dusunjogjavillage da bizi bir Japon lokantasına yönlendirdi. Detaylar videoda var, bir tür kendin pişir kendin ye lokantası idi. Açık büfe mekanda çatlayana kadar yedik, izleyin anacım. We got a little bit far from the Indonesian cuisine tonight. In countries where the currency is not as valuable as ours, we would like to taste expensive flavors if available. Dusun Jogja Village directed us to a Japanese restaurant. Details are on the video, it was some kind of self-catering. I ate delightfully, watch the video. #yemekguzel #gezmekguzel #dusunjvi #dusunjogjavillageinn #jogjavillageinn #japanesecuisine #shabushabu #beef #asiancuisine

A post shared by Yemek Güzel (@yemekguzel) on

Kopi Luwak Kahvesi

Özellikle Bali’yi ziyaret ediyorsanız mutlaka uğramanız gereken yerlerden biri Kopi Luwak kahvesi üreticileri. Kahve üretim yerleri kısa tur düzenliyorlar, hem kahvenin hikayesini, hem Luwak hayvanını, hem de bahçelerine diktikleri tropikal bitkileri (ananas, tarçın, lemongrass, karanfil) tanıtıyorlar. Kahve tadımı ücretli, gezi ücretsiz ama rehberinize ufak bir bahşiş verebilirsiniz.

Bir tane yırtıcı hayvan var, palmiye misk kedisi, bu hayvanın kahveyi çok sevdiğini ancak sindiremediğini fark etmiş köylüler ve dünyanın en pahalı kahvesi ortaya çıkmış. Kafesteki hayvanlara kırmızı kabuklu taze kahveyi veriyorlar, hayvan sadece kabukları sindirip, iç çekirdekleri çıkarıyor. Hayvanın sıçtığı dışkıyı güzelce temizleyip, kahve çekirdeklerini ayırıyorlar, bir hafta kadar kurutuyorlar. Üzerlerindeki ince kabuğu soyup kullanılacak asıl kahveye ulaşıyorlar. Bundan sonrası klasik usul, kahve çekirdeklerin kavrulması ve filtre edilmesi.

Dünyanın en pahalı kahvesinin fincanına yaklaşık 50000 rupiah (12 lira) verdim (eee, bizde daha pahalıya kahve satıyorlar diyebilirsiniz, ben de onların boku henüz meşhur olmamış derim). Kahvenin hiçbir özelliği yoktu, gidin gezin, görün, tadıma gerek yok. Tanzanya’daki baharat ve meyve turu kadar keyifli olmasa da vakit ayırmaya değer.

Son Öğün

Bunu paylaşmazsam içimde kalır. Seyahatimizin son gününü Prambanan tapınağı ve Borobodur tapınağı için ayırmıştık, gezmeye o kadar kaptırmışız ki kendimizi Endonezya mutfağının güzel lezzetleri için vakit ayıramamıştık. Öğle yemeğini atlamış, akşam yemeği için ise havalimanına mecbur kalmıştık. İşin tuhaf tarafı, havalimanına vardığımızda restoranlar servise son vermişlerdi.

Son öğün, Endonezya Mutfağı

Havalimanı içerisinde market gibi bir yer bulabildik. Mekanda hazır yemekler bakkaldan az pahalı fiyatlara satılıyordu ve sıcak su, mikro dalga fırın gibi ihtiyaçlar da karşılanıyordu. Hayatımızın en ucuz havalimanı öğünü olmuştu.