Urfa’da Nerede Ne Yenir

Urfa’da nerede ne yenir yazımıza, tecrübemiz çerçevesinde bir en iyiler listesi paylşarak başlayalım.

• Tarihi Kahramanurfa Hacı Hanifoğulları Pirzola ve Kebap salonunda pirzola (tel: 0 414 215 2130)
• Manici otelde kremtum (tel: 414 215 9911)
• Cevahir konuk evinde hemen herşey ama kesinlikle Borani (tel: 0 414 215 9377)

Daha önce anlatmıştım, Mardin seyahatimizde tanıştığımız, Dara kentinin arkeoloji çalışmalarına ömrünü vermiş profesör Metin hoca, Urfa’da ki seminerden geldiğini söylemiş, ‘namussuzların suyu bile acı’ demişti. Başkaları da uyardı ‘sipariş verirken mutlaka acısız diye vurgulayın’ diye. Belki köklerim Antep’e dayandığı ve acıyı halihazırda sevdiğim için, belki de uyarı işe yaradığı için hiç mi hiç sıkıntı yaşamadık acı konusunda. Ekibin acıya az dayanaklı fertleri de sıkıntı yaşamadı.

Cevahir Konuk Evi; Urfa’da Nerede Ne Yenir

İlk öğünümüz (diğer bir çok öğünümüz gibi) Cevahir konuk evinde oldu. Garson ne önerdiyse tamam dedik. Önce masaya Lebeni ve Narlı bostan geldi. Lebeni, yoğurtlu, buğdaylı, ferahlatıcı, nefis bir cacık benzeri, cacıktan daha lezzetli, Narlı bostan ise içerisine nar eklenmiş (istemeyene onu da koymuyorlar), hafif acılı kaşık salatası.

Bunlar zaten herkese yemek yanı olarak geldi, hemen akabinde de ara sıcak tabakları, içli köfte, ağzı açık, ağzı kapalıdan mürekkep. Bir de bizim almadığımız ağzı yumuk varmış. İçli köfte hariç diğerleri açılan hamur içerisine konan kıyma karışımı, ismine uygun şekil verilip yağda kızartılıyor. Garson bunların aile olduklarını söyledi. Oturaklı içli köfte baba, ağzı açık evi yöneten, dilediği gibi konuşabilen anne, ağzı yumuk, konuşma imkanı olan fakat pek etkin olamayan oğul, ağzı kapalı ise eve gelmiş ses çıkaramayan gelin.

Üzerine de ortaya karışık kebap, patlıcanlı, soğanlı elbette yanlarında biberli, et ve tavuk şişler. Herbiri ziyadesiyle lezzetliydiler ancak biberlerin acı olmaması çok şaşırtıcıydı. Üzerine gelen yöresel şıllık tatlısı ise kimseyi tatmin etmedi. Karnımızı tıka basa etle doldurduğumuz yemek 146 lira tuttu, buralar için biraz fiyatlı fakat hesabı artıran her biri 3er 4er lira tutan ara sıcak ve salatalar, yoksa ortaya gelen o devasa tabağın 66 liralık fiyatı son derece uygun. Ayranları kıvamsız, ikram olarak lebeni de varken hiç gerek yok.

Yemek üzerine mırra elbette geliyor, geleneklere aykırı olarak herkese ayrı fincan veriyorlar. Ben de uyarmadım arkadaşları, fincanı yere bırakmak ayıp ve yasak, cezası da bahşiş vermek. Fincanı geri uzatırsanız tekrar dolduruyorlar, avucunuzun içine doğru alarak, elinizin dışı onlara bakacak şekilde geri uzatmalısınız.

Manici Otel; Urfa’da Nerede Ne Yenir

Urfa’da alkollü ürünler ancak otellerde satılıyor, restoranlarda bulmanız pek olası değil zaten gezeceğiniz tarihi merkezde zinhar yasak, marketlerde bile satılmıyor. Bunu da sohbet ettiğimiz bir delikanlıdan öğrendik. Otelimize sorduğumuzda ise görevli öncelikle “ben hiç bir gitmedim, hiçbir arkadaşımda gitmedi” dedi, sonra otellerde var dedi. Biz de akşam Manici otelin restoranına gittik.

Mekan son derece şık, dekorasyonu gerçekten hepimizin çok hoşuna gitti. Biz oturduktan kısa süre tüm masalar yemeklerini bitirip kalktı, biz yemek yerken yan masamıza bayanlardan oluşan bir grup geldi ve şarap içtiler. Anlaşılan bar, kafe gibi yerlerde çok sınırlı, yemek yemeseler bile bir kadeh bir şey içip sohbet etmeye buraya geliyor insanlar.

Meze tepsisi gibi bir şey yok, garson ordövr tabağı getirdi ortaya, hangilerinden isterseniz yaptırayım dedi. Tabak kalsın, sen bir tane daha yaptır ama humus yerine babagannuş koydur dedik. Aynı tabaktan geldi, babagannuş ayrı geldi, mutfakta karışıklık olmuş. Tabaktakiler, sağdaki humustan başlayarak, patlıcan salatası, kremtum, keşke, muhammara ve ortada zeytin salatası. Kremtum az Yoğurt, yumurta akı ve bol sarımsaktan yapılıyor, sarımsak seviyorsanız kaçırmayın. Keşke, süzme yoğurt, sarımsak ve baharatlardan oluşuyor.

Çiğ köfte istedik ancak en az 6 porsiyon yapabiliyorlarmış, çünkü size özel yoğurulurmuş. Otelde şu anda sıra gecesi var, orada hazır olunca ikram edelim dediler. En başta köfteleri sıkan elin boyutuna hayret ettik, sonra mora çalan rengine, adeta et yerine pul biber konmuş, ben yedim ama ekipte ancak dili ile dokunabilenler oldu. İçli köfte, beyti sarma, fıstıklı kebap ve üzerine künefe ile biten yemek içki hariç 117 lira tuttu.

Urfa’da Ciğer

Buralara gelmişken ciğer yemeden geri dönmek ayıp olur. Çok sayıda ciğerci ve kebapçı var. Genelde taburelerde oturuluyor ve masalarda kesme tahtası, bıçak, domates, soğan ve yeşillik oluyor, herkes kendi salatasını hazırlasın diye. Bizim gittiğimiz Saray ocakbaşı ve Sevgi ciğer salonunda usul farklıydı. Masaya köz biber, soğan salatası, çiğ soğan yeşillik gibi şeyler geliyor. Sipariş ettiğiniz et, ciğer ve benzeri lavaş arasında önünüze getiriliyor. Saray ocakbaşında ortaya karışık yaptık, kebap, ciğer, et şiş, çiğ köfte ve ayranlar 75 lira tuttu. Sevgi ciğerde ise tatmak için yarımşar porsiyon alıp birer ayranla 4 kişi 32 lira ödedik. Ciğerler ekipten çok tezahürat alsa da beni çok vurmadı, bu kalite ciğer şişi ben İzmir’de de yiyebiliyorum.

Kahraman Urfa Kebap; Urfa’da Nerede Ne Yenir

Başka pek bir yerde denk gelemeyeceğiniz kıymetli lezzetlerden biri pirzola, ciğer yerine bu daha özel bir tat. Yarımşar ciğer sonrası gittiğimiz Hacı Hanifoğulları Kahraman Urfa Kebap salonunda 3 porsiyon ete 45 lira ödedik. Kemiklerinden ayrılmış, dövülüp sosla terbiyelenmiş pirzolalar bol domatesle birlikte ızgarada pişiyor, yanında soğan ve közlenmiş biberiyle önünüze geliyor. Enfes.

Elbette bu pirzolanın üzerine hemen yanındaki Bedih Usta’dan güzel bir künefe yakışır. 2 künefe ve bir billuriye 20 lira tuttu.

Lahmacun yeme imkanı yaratamadık kendimize, pek de lahmacuncu yok zaten ortalıkta, çarşıdaki kebapçıların fırınları yok. Ekmek fırınları üstlenmiş lahmacun işini. Fırınlarda tepside lahmacun harcı bulunuyor, isteyene hazırlıyorlar. Ayrıca fırınlarda tepside yemek yapımı yaygın. Mutlaka siz kendi tepsinizi götürürseniz de pişiriyorlardır ancak bir çok fırında akşam saatinde patatesli tavuk but tepsileri ortalığa çıkıyor. Ben  diğer tepsideki lahmacun harcının ne olduğunu anlamayıp sorunca ve kolay gelsin deyince tüm çalışanlar buyur etmişti ama biz de yemeğe gidiyorduk.

Urfa’da Cevahir Konuk Evinde Kahvaltı

Çok sayıda öğün Cevahir konuk evinde gerçekleşti en başta kahvaltı dahil olduğu için. Aslında niyetimiz kahvaltıları ciğercilerde etmekti ancak pazar sabah otelin devasa büfesini görünce boş verdik. Avlunun 4 duvarının 2si yemekti. Hem tipik kahvaltılıklar, hem sıcak bölümü, hem geleneksel ürünler vardı. Gözleme özellikle lezzetliydi, yerel peynirleri, yağı, kaymağı enfesti. Çok memnun kalınca ertesi gün kahvaltı büfesi olmasa bile yine otelde kahvaltı ettik. Kahvaltıya patlıcan kızartmasının bu kadar yakışacağını hiç tahmin etmezdim. Biber salçaları ise efsaneydi. Şehrin her yerinde resimde olduğu gibi iştah açıcı baharatçılar görebilirsiniz ama bizi salça tavladı, isotu, salçayı otelden aldık.

Urfa restoranları diye arama yaptırınca ya da gezginlerin güncelerine bakınca hep aynı yerler çıkıyor. Tripadvisor sitesinde çokça yer var ancak orada da oy miktarları çok az. 10-15 değerlendirme eş dost tarafından yapılabileceği için pek ikna edici değil. Bolca turist sıra gecesine götürüldüğü için olsa gerek, puanı çok yüksek olmasa da açık ara en çok oy alan mekan Cevahir Konuk Evi. Bizim de favorimiz orası oldu, Keşke alkol servisi de yapsalar. Pazar akşamı yediğimiz Ali nazik, tike kebabı, karışık cevahir konak kebabı ve borani, üzerine künefesi ve içeceği ile 104 lira tuttu ve çok tatmin edici idi.

Ancak borani‘den ayrıca bahsetmek istiyorum. Pancar ya da Pencer boranisi olarak geçiyor. Farklı olduğu için tatmak istedim, pek de hoşlaşmadığım pancarı yemek içerisinde beğenmeyeceğimi düşünerek sipariş ettim. Garson yemeği getirince açıkladı, bizim buralarda pazıya pancar denir diye. Börülceye de lolaz derlermiş. Bir kapta nohut ve kuzu eti pişiriliyor, başka kapta börülce haşlanıyor, bir diğerinde de pazı sapları (yapraksız) kavruluyor. Sonra hepsi birleştirilip bir taşım pişiriliyor. Bitmedi. Bulgur, içerisine biraz et katılarak yoğuruluyor, biraz su ve un yardımı ile nohut büyüklüğünde köfteler yapılıyor. Köfteler yağda kızartılıyor. Yemek tabağa konuyor, üzerine yuvarlak köftelerden konuyor, yanında sarımsaklı yoğurt ile getiriliyor ki direk üzerine dökülse de olur. Çok zahmetli ama çok lezzetli, ısrarla öneririm.

Mart 2014

Bu yazıya vesile olan seyahatin detaylarını gezi anılarımızı paylaştığımız kardeş sitemiz Gezmek Güzel’de Urfa’da başlığında bulabilirsiniz.